• Mali ve Finansal Raporlama Projeleri
  • Satış ve Pazarlama Projeleri
  • Fonksiyonel Şirket Yönetimi ve İnsan Kaynakları Projeleri
  • Operasyonel Projeler
  • Kâr Arttırma Yöntemleri Tüm Projeler ve Eğitimler
  • Kâr Merkezleri Üzerinden İşletme Genel Kârlılığının Arttırılması
  • Zor Zamanlarda (kriz) Şirket Yönetimi
  • İşyerinde insan yerine konan, güvenilen, fikri sorulan kişi elinden gelenin en iyisini yapar. - Doğan Cüceloğlu
  • Bir liderin en önemli işi, doğru insanları seçmek ve onları yönetmektir. Hangi büyüklükte, hangi sektörde, hangi ülkede olursa olsun bir liderin insanları yönetmekten daha önemli bir işi yoktur. - Peter Drucker
  • Hiç yapılmaması gereken işleri, büyük bir verimlilikle yapmak kadar boşa harcanan bir çaba olamaz” - Peter Drucker
  • Konuştuğun zaman, sadece bildiklerini tekrar edersin; Ama dinlersen, yeni şeyler öğrenebilirsin - Dalai Lama
  • Yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir. - F. Nietzsche
  • Ölçmediğiniz işi yönetemezsiniz. - Anonim
  • Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. - Ziya Paşa
  • Araştırmacılık herkesin görebildiğini görüp, bunlardan hiç kimsenin düşünemediklerini çıkarmaktır. - Albert S. Gyorgyi
  • Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir. - Thomas Edison
  • Yalnız işsiz adamlar değil, daha iyi işler yapabilecek olanlar da başıboştur. - Sokrates
  • Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır, sadece pes etmişlerdir. - Paul Mayer
  • Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden çok daha iyidir. - Peter Marshall
  • Hata değil, çözüm bulun. - Henry Ford
  • İşleriniz iyi gidiyorsa eğitim bütçenizi iki katına çıkarın, kötü gidiyorsa dört katına. - Peters
  • Çağımızın bir özelliği de, araçların kusursuzluğu yanında amaçların belirsizliğidir. - Albert Einstein
  • Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir. - Cicero
  • Başarılı bir takımın bir çok eli ama tek bir beyni vardır. - Bill Bethell
  • Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. - Mevlana
  • Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. - Ziya Paşa
  • Çok çalışan ve çok az şey başaran çok kişi var. - Andy Grove
  • Fikirler kolaydır, icraat her şey demektir. - Anonim
  • En büyük risk, hiçbir risk almamaktır. - Mellody Hobson
  • Biz zeki kişileri, onlara ne yapacaklarını söylemek için işe almıyoruz. Biz zeki kişileri, bize ne yapacağımızı söyleyebilecekleri için işe alıyoruz. - Steve Jobs
MAKALELER

Müşteriyi Anlamak

Günümüzde firmaların sıklıkla ilgisini çeken bir konu olarak empati, doğru kullanıldığında müşteriyi anlama konusunda gerçekten firmalara önemli katkılar sağlamaktadır. 30 - 40 yıl öncesinin Türkiye’sinde, hangi kalite parametrelerine sahip olursa olsun ürün/hizmet çok değerleydi. Çünkü ürün/hizmet üreticileri çok sınırlı sayıdaydı veya hiç yoktu. Ancak günümüz Türkiye’sinde durum tam tersine döndü. Her türlü ürün/hizmet üreticileri çok sayıda mevcut olmasına rağmen müşteri potansiyeli çok kısıtlı bir seviyeye geldi. Her alanda kıran kırana bir rekabet ve bununla birlikte bir gelişim süreci yaşandı. Sonuç olarak ürün/hizmet satın almak değil, satmak çok zor ve önemli olmaya başladı. Dolayısıyla müşteriyi ve onun ihtiyacını önyargısız, en doğru biçimde anlayan ve bu ihtiyacı giderecek biçimde ürün/hizmet geliştiren, hatta müşterilerinin beklentilerini aşan firmaların başarılı olmaları kaçınılmazdır. Peki müşteriyi nasıl anlarız? Aslında çok basit, sadece onun gibi düşünerek. Yani onun hayata bakış açısını, yaşadığı ortamı, soluduğu havayı, davranışlarını, elde ettiğimiz bilgiler çerçevesinde değerlendirerek “ben olsam ne isterdim” sorusuna cevap verebilirsek müşteriyi anlamış olurduk.

“Bir aslanın nasıl avlandığını anlamak için ormana gidin, hayvanat bahçesine değil” Kevin Roberts, Saatchi & Saatchi

Müşteriyi anlamak için öncelikle onun, ürün/hizmetlerinizden yararlandığı ortamda bulunmak gerekir. Onunla o ortamda vakit geçirmek, davranışlarını gözlemlemek, alışkanlıklarını incelemek, en önemlisi de ona bir denek muamelesi yapmamak gerekir. İyi bir dinleyici olmak, detayları kaçırmamak ve onun için en önemli kriterin ne olduğunu anlamaya çalışmak size çok önemli bilgiler verecektir. Bu konuya bir örnek vermek gerekirse; geçmişte, otomobil üreticilerinden biri, müşteri taleplerini değerlendirmek için bahsettiğimiz şekilde bir araştırma yapar. Şirket yöneticilerinin beklentileri hep belirli yönlerdedir. Motor gücü, yakıt tüketimi, konfor detayları, dış tasarım, iç tasarım vb.. Ancak araştırma sonucu çok ilginçtir; otomobil kullanıcılarının bir otomobilde en çok önem verdiği nokta “Otomobilin kapısının Mercedes marka otomobillerde olduğu gibi, “wuovph” diye tok bir ses çıkararak rahat ve konforlu bir şekilde kapanmasıdır, “tak” diye ve rahatsız edici biçimde değil”. Görüldüğü gibi ürün/hizmet üreticilerinin sanıları müşterinin beklentilerinin önüne geçmiş ve müşterinin ihtiyacının-istediğinin tam olarak ne olduğunu gölgelemişti. Ancak bu başarılı çalışma neticesinde gerçek müşteri beklentisi analiz edilmiş oldu. Sonuç olarak otomobil üreticisi firma derhal bir Ar-Ge çalışması başlatarak otomobil kapılarının istenilen şekilde kapanmasını sağladı ve satışları kısa bir süre sonra patladı.Aslına bakarsanız Ar-Ge biriminin beslendiği nokta da gerçekten doğru algıladığınız müşteri beklentileridir. Ar-Ge biriminizde kaç kişinin çalıştığı, yılda kaç proje tamamladığınız ya da hangi ileri teknolojileri keşfettiğiniz müşteri için çok da önemli değildir. Müşteri için önemli olan onun ihtiyacına uygun ürün/hizmet sunup sunmadığınızdır. Müşteriyi anlamak için mümkün olduğunca anketleri kullanmamaya çalışın. Çoğu kez anket müşterinin gerçekten söylemek istediklerini sınırlar, onu belki de hiç de önem vermediği konularda cevap vermeye zorlar ve onu sıkarak yanlış cevaplar vermeye iter, dolayısıyla anketi düzenleyen kişiyi yanıltır.“Ürünlerimizin boyası darbeye karşı dayanıklı mı?” Anketi cevaplayan kişinin ürünlerinizini darbe testine tabi tutup sizi bilgilendirmesini mi bekliyorsunuz? Bunun yerine müşterinizi daha serbest bırakabileceğiniz, şu soruyu yöneltmek daha doğru olacaktır: “Ürünlerimizin en çok beğendiğiniz yönleri nelerdir, beğenmediğiniz yönleri nelerdir, bu üründen en önemli beklentiniz nedir?”  

Anket soruları gerçekten müşterinin önem verdiği konularla ilgili olsa bile bu kez de müşterinin anket sorularına mevcut durumuna ve davranışlarına göre değil de olmasını istediği durumuna göre cevap verebilir.

Müşteriyi anlamaya kendinizden başlayın, imkanınız varsa ürünü kullanın, ya da hizmetten faydalanın;

Çok lüks bir otomobilde bir kez deneyimim olmuştu. En çok beğendiğim özelik, imajı, beğenmediğim özellik ise kapıların herhangi bir tuşa basmadan otomatik olarak kilitlenip açılması olmuştu. Nedeni ise benimle birlikte belki de %90 otomobil kullanıcıları (gözlemlediklerimin %90’ı) otomobilin kapılarını araçtan indikten sonra anahtardaki düğmeye basarak kilitliyor. Ardından da bir kez kapıyı açmaya çalışarak kapıların kilitlenip kilitlenmediğini kontrol ediyor. Ancak kullandığım bu aracın kapısındaki sensörler, kontrol etmek için elimi uzattığımda kapıların kilidini açıyor. Tekrar kilitliyorum, fakat kontrol edemiyorum, açılıyor. Kapıları kontrol etmek için tek çözüm anahtarı 8-10metre uzağa bırakarak geri gelip kontrol etmek J Şu mu denmek isteniyor, bize güven kapıların kilitlendi, senin kontrol etmene gerek yok? Cevabım şu olur: Neyi kontrol edip neyi etmeyeceğimi lütfen bana bırak, ya da kapılarının kilitlenmesinde çıkacak herhangi bir problemden dolayı zararımı karşılayacağın konusunda bana yazılı olarak garanti ver. Aynı lüks otomobilde bir özellik daha vardı, küçücük fakat müşterilerini bu yönden anladıklarının önemli bir ispatı niteliğinde bir detay. Cam suyunu cama fışkırttınız, silecekler çalıştı, birkaç kere sildi camı ve sonra durdu. Dikkat ederseniz her zaman 1 2 damla daha su yukarıdan aşağı süzülerek gelir. Bunu düşünerek yapmış olacaklar ki silecekler durduktan 7-8 saniye sonra otomatik olarak sadece bir kez daha camı silerek son akan damlaları da temizliyordu.Montblanc marka kalemlerin binlerce dolara satılabilmesinin sebebi yine müşterilerinin ihtiyacını doğru tespit etmiş olmalarından geçer. Ancak tabi ki müşterilerinin yazma ihtiyacını değil; imaj, önemli bir kişi olma hissi, farklı olmak gibi içsel duygularını karşılamaktadır.

 

Yine otomotiv sektöründen örnek verecek olursak dünyada bir efsane olmuş VW beetle marka araçlar aklımıza gelir. Bu otomobilin çıkış hikayesi ise Adolf Hitler’ in Ferdinand Porsche’ a halkın ihtiyacı olan bir otomobil tasarımı yaptırmasıyla başlar. Buradaki doğru nokta halkın ihtiyacının doğru tespit edilmesidir. Bu özellikler şunlardır;

  1. 5 kişi taşıyabilme kapasitesi (2 yetişkin ve 3 çocuk), 
  2. 8 litre yakıt tüketimi, 
  3. Maksimum 1.000 Mark satış fiyatı

İşte bu tanımlamalardan sonradır ki efsane tosbağaların ilk adımları atılmaya başlanmış ve üretim gerçekleştiğinde dünyadaki tüm otomobil devlerini alt etmiştir. Dünyanın çeşitli yerlerindeki fabrikalarda tamı tamına 21.529.464 adet üretilmiştir.

 

Üstüne basarak tekrar belirtmemiz gerekir ki, müşteriyi anlamaya çalışırken sanılarınızdan uzaklaşıp gerçekten hedef kitlenizin ne istediğine yoğunlaşın. Müşterilerinizin umursamadığı özellikleri ürünlerinizden kaldırın, onlara sadece ihtiyaç duyduklarını uygun fiyata vererek rakiplerinizle daha iyi rekabet edebileceğiniz ortamı oluşturun. Bu yönde doğru reklam ve tanıtım çalışmalarını da yürüttükten sonra göreceksiniz ki satışlarınızda ciddi artışlar meydana gelecektir.